Hoşsâda-1

 

HOŞSÂDA
“Âvâzeyi bu aleme Davud gibi sal
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sâda imiş” (Bâki)
17 Kasım 2005
15 Şevval 1426 sayı: 1
 
İZZET ya da ZİLLET!
HALİD b. ZEYD EBÛ EYYUB el-ENSÂRÎ (ra)…
 
Sahabe’den Eslem b. Ebû İmran anlatıyor:
…İstanbul Kuşatmasında bulunuyorduk. Büyük bir düşman askeri birliği surlardan saldırdı, biz de saflar halinde karşılık verdik. Tam bu sırada Müslümanlar’dan bir mücahid, açıktan düşman saflarına daldı. Bunu gören mücahidler, ahh! ettiler ve “Sübhanellah!..Göz göre göre kendini tehlikeye attı”, dediler. Bu sözler üzerine Rasulullah Aleyhisselam’ın sahabisi (ve İstanbulumuz’un kutlu misafiri) Ebû Eyyub (ra), şöyle dedi:
“Ey Müslümanlar!.. Sizler bu ayeti “Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.” (Bakara,195) böyle mi yorumluyorsunuz ? Halbuki o ayet, biz Medineli Müslümanlar’(ın yanlış tavrı sonucu) inmiştir. (Şöyle ki:) Allah Teala, İslam’ı düşmanlarına üstün kılmış, dinine yardım edecekleri de arttırmıştı. Bunun üzerine bizden bazıları kendi aralarında, “Mallarımız bakımsız kaldı, ziyana uğradı. Şimdi ise Allah (cc), İslam’ı aziz kıldı ve yardımcılarını da çoğalttı. Artık biz, mallarımızın başına dönsek, onların ıslahıyla meşgul olsak” demiştiler. İşte Allah (cc), Rasulü’ne: “Allah yolunda infak ediniz de kendinizi bile bile (ellerinizle) tehlikeye atmayınız,…” (Bakara,195) ayetini indirerek, bizim cihad’tan uzak kalma düşüncemizi reddetti. Zira gerçek (ve en büyük) tehlike, sadece malların başında durup, onların ıslahı ile uğraşarak, (ticarete, dünya malına kendimizi kaptırarak, Allah yolunda) cihad’ı, (tebliğ’i, davet’i ve fedakarlığı) terk etmemizdir.” (Tirmizi)
 
Cihad, Allah rızası için yapılan çalışma ve mücadelenin tamamıdır. Cihad; her şeyden önce kendi nefsimizin ıslahıyla ilgilenmek, İslam’ı tam manasıyla öğrenmek, anlamak ve yaşamak sonra da başkalarına bu İlahi Mesaj’ı iletmek, İslam’ı tatlı dil ve güleryüzle tebliğ etmek, hakkı hakim kılmak için takatımızın sonuna kadar çalışmak, gerekirse de düşmanla dinimiz, değerlerimiz, canımız, namusumuz, malımız, vs. için savaşmaktır.
Gerektiğinde cihada koşmasını bilmeyenler, zillete talip demektir ki, bu durum bile bile kendini uçuruma atmaktır ve en büyük tehlikedir.
 
Altı Çizili Satırlar
 
“Biz, İslam’ın, Müslümanlar’ın ve bütün insanlığın hizmetinde olduğumuzun şuurundayız. Vazifelerimiz bize verilmiş birer emanettir. İlimizin evliyasından da, eşkıyasından da mesulüz.
Görevlerimiz nefsi tatmin aracı değil, insanlığa hizmet aracıdır. Mazeret bulmaya değil iş üretmeye, Allah’ın (c.c.) rızasını zerrede bile olsa aramaya gayret etmeliyiz.
 
Çalışmalarımızın en önemli özelliği kader birliği, gönül seferberliği ve ağız tadıyla çalışmaktır. Kardeşlerimizin her biri muhabbet fedaisi olmalıdır. Birlikte yürüdüğümüz insanlara çalışma ve iş yapma hazzını tattırmalıyız. Onların ellerinden tutup, cennete itekler duruma getirmeliyiz. Bunun da en güzel yolu, lisanı hal ile örnek olmaktır. İnsan onuruna yakışan yöntem de budur.
            Üstünlük ve gücün, görev ve rütbelerimizden değil özveri, çalışma ve performansımızdan kaynaklandığını bilmeliyiz. Bütün çalışmalarımız hesabi değil hasbi bir anlayışla yürütülmelidir. Sönük değil; var olan, dinamik bir gençliğin yetişmesi amaçlarımızdandır.
 
Hizmetlerimizi aşkla, azimle, nizamla ve estetik anlayışı ile yürüteceğiz. Hiçbir mazeret, başarının yerini tutamaz. Dedikodunun bulunduğu yerde rüzgarınız kesilir. Problemler değil aksiyonlar konuşulacak.
Çalışmalara usulen ve pasif değil fonksiyonel ve aktif olarak katılacağız. Beyinde negatif bir düşünce taşımamalıyız. Kimin içinde bir eğrilik varsa bunu düzeltmelidir.
 
Kıymetli taşlar, az olduğu için kıymetlidir. Dava adamları azdır ve dava adamlığı en önemli vasıftır. Vazife adamı denildiği zaman görev verildiğinde gözümüzün arkada kalmayacağı insan anlaşılır.
“İnsanlar yalnız inandık deyip de kurtulacak ve hesaba çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar?” 50, 60 yıllık ömrümüzde nice çetin imtihanlardan geçeceğiz. Ömrü yaşanmaya değer kılan şey, dava adamı olmaktır.”
Milli Gençlik Vakfı Merhum (Şehid) Genel Başkanı
Adnan DEMİRTÜRK

  Hoşsâdalar   

bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46883 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol